|
Değerli
köylülerimiz bu bölümde köylülerimiz arasında anlatılan çeşitli
gülmeğe değer konuları işleyeceğiz. Sizden
ricam, buraya yolladığınız konuları, konuyu yaşamışlardan veya
ailelerinden destek alarak göndermeniz. köylümüzün istemediği
bir konunun burada işlenmemesi gerektiğini düşünüyoruz.Her
konuda kaynak ve isim verilmesi gerekmektedir. LAKAP kullanmada
ayrıca
bir özen gösterirseniz Memnun oluruz.
Burada adı geçen ve şimdi aramızda
olmayan o saygıdeğer insanları rahmetle anıyoruz
|
|
|
|
36 |
IZ BAAR YERİF
Biçerciler bir
mobileti ile kadir emmiye alışverişe geliyorler mış. Kadir amca bunu
şöyle dile getiriyor.
Taa aşşaada beri angra angra geliyo aldığı bir
cuvara.ha navar Iz baar.
Ali Bozdağ
|
35 |
Tas
Tabak
Kadir Genç bir gün bakkalda anlatır şu Allah’ın işine bak Horozla
Tavuk işlerini Tııııssss diye bir dakkada görüyo, iş bize gelince
soba, tas, tava derken duymuyan kalmıyo.
Mehmet Köksal |
34
|
Sinirli
Oğlunun sinirli olmasından zaten şikayetçi olan Halit Köksal bir gün
oğlunun evine ziyarete gider Sabah musluğu açtığında hava yapan
musluk PAT PAT PAT diye ses çıkartınca Halit Köksal bııı bııı bizim
olan musluğu da kendine benzetmiş der.
Mehmet Köksal
|
33
|
Kambak
Köye saman taşımaya gelen oldukça eski kamyon karacaören yolunda
devrilir.
Köyden Muhtar Keramettin ve yanındakiler yardım için giderler.
Kamyon sahibi sızlanmaktadır Malım mülküm servetim gittiiii gittiii.
Muhtar Keramettin yanındakilere döner ve Kamyon bi kambak mış samana
acıdım der.
Mehmet Köksal
|
32
|
İki
Kilo Tatlı
Tayyar Eniştesi Kadirle atışır küfür furyasında bir küfür de Kadir
Genç eder. Tayyar Mahkemeye verir. Bir çok ricaya rağmen tayyar
davadan vazgeçmez. Mahkeme günü aynı arabayla mahkemeye giderler.
Son ricaya Tayyar iki kilo tatlı alırsan vazgeçerim der. Tatlı
alınır dava bir celsede kapanır. Geri gelinirken yeni bir tartışma
başlar Kadir Genç dayanamaz ve bir küfür daha eder. Köylüler aman
Kadir emmi neydiyon dava daha yeni kapandı derler, bunun üzerine
Kadir Genç olsun iki kilo tatlının başına bakıyo bırak da edeyim
der.
Mehmet Köksal
|
31
|
İtibar
Bir gün Mıllahasan at arabasıyla
gittiği görevden komineye geri dönerken yolda cinganların
(çingenelerin) at arabasıyla karşılaşır.
Cinganın arabası
Mıllahasan'ın arabasının
yanından hızla geçer.
Bunu gören Mıllahasan
atları koşturmaya başlar
ve yarışmaya başlarlar.
Bir cinganların
arabası bir
Mıllahasan'ın arabası
derken, Mıllahasan bir
şekilde geçmeyi başarır
ve komineye gelir fakat atlar terden sırılsıklam
olmuştur.
Yetkili bu durumu görünce Mıllahasana sorar.
- Hasan ne yaptın
sen böyle, atlar terden ölmüş.
Yazık değilmi
?
Mıllahasan cevabı yapıştırmış
- Müdürüm ben devletimizin itibarını
korudum. Cinganın arabası
koskoca devletin arabasını
geçseydi dahamı iyiydi.
Ulaş Köksal
|
30
|
Genç
Doktor
Fayık'ın hanımı Ayşe hastalanır, doktora muayene
giderler. Sıra onlara geldiğinde Fayık hanımının içeri girmesi ile
dışarı çıkması bir olunca sorar ne oldu avrat
hanımı kuşkulu bir bakışla doktor çok genç der Fayık
kendine has üslubuyla Avrat çektirmeciyik muaene edecek evimize
gideciik der
Murat Köksal (Tapanoğlu) /
A. Tosun
|
29
|
Dar Kazan
Hasanın İsmail Yorgun argın ve karnı çok aç bir halde
eve geldiğinde yemeğin hazır olmadığını ve annesinin büyükçe bir
kazanda aş pişirdiğini görünce dayanamaz ve annesine Ana gı
kazan dar geliyosa etirafına tahkta çakıyım der.
Murat Köksal (Tapanoğlu)
|
28 |
Ne olur
Ne olmaz
Tıkalağın hanımı Ayşe, kör Tahsin’ e iğne vurmaya
gider. Tahsin’in eşi Gülsen geline,
-
İğne yaparken yanımda dur.
Der
-
Yanında olmasam ne olur
Tahsin dayanamayıp araya girer,
-
Doğru söylüyor avrat, ne oluuuuur ne olmaz.
Ramazan Erbaş
|
27 |
Boynum
Uzuyo
Kıl Ömer’ in parası kayıp olur, Oğlu Hacı’ dan
şüphelenir. Duvarda çakılı kazığa örme atar, Hacı’ nın boğazından
geçirir. ‘ seni asacağız çıkar parayı’
der Annesi ipi çekmeye başlar. Hacı acı ve korku ile bağırmaktadır
-
Ayağım yerden kesiliyo, boynum uzuyo!
Aslında parayı Hacı almamıştır para sonra
bulunmuştur.
Ramazan Erbaş
|
26 |
Zina
Arif Arslan'ın iş arkadaşı Arife eğer süreceğin
Tramvayı senden önce bir kadın sürdü ise hemen koltuğa oturma, koltuk
sıcak ise zina olur der. Arif bunu bizlere anlatırken İrfan Genç
noktayı koydu Arif o adam heç zina görmemiş.
Ali Bozdağ
|
25 |
Günaydın
Yahya evlendiğinin ertesi gün (değim yerindeyse gerdek
gecesi sabahı) üzerinde çizgili pijamaları elinde ırbık neşheli bir
şekilde bahçenin öbür ucundaki tuvalete giderken gördüğü Gadıların
mıstıya Günaydın der Gadıların mıstı kendine has
uslubuyla Bagna neee var sanga günaydın der.
Ali Genç
|
24 |
Tomballak
Aşırırım
Kaye oğlu Aytekin’ i de alarak kendi için düğür gider. Talip
olduğu kadının bir başkasına söz verdiğini öğrenen Kaye üzgün
geri dönerken Oğlu Aytekin, Baba
üzülme iyi kide olmadı, der
Kaye oğlunun bu lafı üzerine sinirlenip saldırır.
Vallahi baba, kadın gençmiş sen yaşlısın
Ne ulan! Ben öldüm mü sanıyon ben o kadına tomballak
aşırttırırdım.
Ramazan Erbaş
|
23 |
Havale
Postalı’nın Hacı’nın danası hastalanır. Hacı baytara telefon
edip çağırır, baytar gelemeyeceğini ileri sürerek, danayı
Hacı’nın getirmesini söyler. Mucur’ da danaya bakan baytar,
Ben anlamadım, Kırşehir’e götür. Der
Kırşehir’de ‘Hacı emmi ne oldu’ diyenler olur. Hacı’nın cevabı
tedirgindir.
Valla danayı Ankara’ya havale edecekler herhalde.
Ramazan Erbaş
|
22 |
Yardım
sever iskender
İskender, Ulus’ta kavga eden kişileri görünce gayr-i insani
ayırmak ister. Bir süre sonra kavga edenler birleşip
İskender’in postunu çıkarır.
Ramazan Erbaş
|
21 |
Tosun
Olsaydı
Safi’nin Ramazan’la Hacı Veli ‘kasapız’ diyerek kurban
kesmeye giderler. İkisi bir olur, bir koyunu kesemezler.
Kurban sahibi sinirlenir. Kasabım diyorsunuz bir koyunu
kesemediniz. Hacı Veli, adamı ikna edecek cevap arar,
Tosun olsaydı on dakika sürmezdi, sen koyun
olduğuna bakma, der
Ramazan Erbaş
|
20 |
İyi
işetiyo
Copban’ın Bekir doktora gider, Doktora bizim
Hacelinin hapından banada yaz. der
Doktor sorar, Niye?
Beni iyi işetiyo, Hacelide Sarik’ten almış.
Ramazan Erbaş
|
19 |
Postumu
Çıkarır
Hacı İbrahim’in Mehmet Ali araba alır. Oğlu, Baba sana
güzel bir değnek yapayım arabaya koy, çatan olursa işine
yarar der Oğlu değneği yapıp
babasına götürür. Mehmet ali değneği alıp şöyle bir tarttıktan sonra
Yok oğlum bu bana yaramaz , der Baba
niye yaramıyo, meşeden yaptım?
Olmaz oğlum, biri derin derede elimden alırda
postumu çıkarır.
Ramazan Erbaş
|
18 |
CEHENNEM
Fayık (Faik Tosun) eve geldiğinde gelinlerin kapıda
oturduğunu ve karısının orada olmadığını fark edince gelinlere sorar
Geyz ananız nerde neredeyse koro halinde cevap gelir öğlen
namazı kılıyor. Fayık geri döner ve gider bir vakit sonra geri
geldiğinde aynı sahneyle karşılaşır ve tekrar sorar ananız nerde
cevap ikindi kılıyor dan başka bir şey değildir. Fayık geri
döner ve gider yine bir vakit sonra geri geldiğinde aynı sahneyle
karşılaşır ve tekrar sorar ananız nerde cevap nafile
kılıyor. Fayık Bir taşın üzerine oturur ve beklemeye koyulur
biraz sonra elinde tesbih dua ederek eşi kapıdan çıkar. karnı çok
acıkan Fayık eğer cehennemde karşılaşırsak canına
okurum der.
Ali Bozdağ |
17 |
Kendi
elimi Göremiyom
Mılasan (Hasan Köksal) iş arkadaşları ile Okey
oynarken hep Gözündeki özürden olsa gerek Geriye yaslanarak
taşlarına bakarmış arkadaşları ikaz etmişler Mılasan gerilip
gerilip daşımıza bakma Mılasan cevabı yapıştırır Ne diyon
A... Si....m ben kendi daşımı göremiyom
Murat Köksal(Tapanoğlu) |
16 |
Salak
Tahsin Tosun 50 - 100 kadar Culuk (Hindi) alır amacı
bunları yılbaşına kadar besleyip satmak. Culukları yayarken komşusu
ömer Tasin bu iş pek hayır etmez Culuk savak olur diye söze
tam başlamışken hazır cevap Tahsin Tosun ömerin sözünü keser ve
Omar nediyon yumuş mu buyuracaam yılbaşı günü bi savak da ben bulup
bunları satacam der.
Aydın Tosun
|
15 |
Bizim
Keseye
Bir bahar zamanı Kadir Genç ve evde o zaman hazır
bulunanlar bahar temizliği yaparken kayıt damında bir seklem unu
kaldırdıklarında altında bir sürü fare çıkar bunu Kadir Genç eşi
Fatma Genç'e şöyle anlatır. Braaauuuu
fadimeee şunalara bak gelmişler, evlenmişler, çoluğu çocuğu olmuş,
torun torba sabı olmuşlar hepsi bizim keseye.
Ali Bozdağ |
14 |
HIZ
İbrahim Bozkurt ( Badili ) bir gün bir eşek alır. Badiliyi
konuşturmak isteyen köylü caminin önünde Badiliye takılır. İrbam
aaa bu uyuz eşşea nerden aldın? Badili cevabı yapıştırır. Sen
nediyon gidi bu eşşa bindiniydi mucura doru git telefon direklerini
sayaman
Ali Bozdağ |
13 |
Ehliyet
Devlet üretme çiftliği (Kominede) işe giren Mıllahasan'a ne iş
yaptıracağını
Mıllahasan'ın yanında sessizce tartışan iki mühendis
şoförlük ( At arabası ile) gözündeki özür nedeni ile olmaz kanısına
vardıkları anda Mıllahasan ne a..s...m gideceğim yer araplı
geleceğim yer komine tirafik birbirinin b...kunumu yiyo diye
cevap verir ve şoför olarak işe başlar.
Ali Bozdağ |
12 |
Berrrah
İzinde Kadir amcamın (Kadir Genç) dükkanının önünde
otururken o muhteşem asmaya gözüm takıldı. Kendimin de asması olduğu
için olsa gerek küflenmiş birkaç salkıma dikkat çekerek amca
şunlar niye küflendi diye sordum. Kadir amcam çok sakin bir
şekilde Vay Aliii geelen Beeerrrah diyo diye cevapladı ( Nazara
da inanmak gerekir)
Ali Bozdağ |
11 |
Nişanlılık
Bir akşam üzeri
Mıllahasan'ın eşi Safiye tavuklara cü cü diye seslenerek yem
verir komşusu Fatma'nın horozu tavuklarla birlikte yem
yemeğe koyulur bunu gören Mıllahasan telaş la yerinden kalkıp
futbol topuna vurur gibi horozu kovarken Çık domuz nişanlılığa mı? geldin
der.
Ali Bozdağ |
10 |
ZIRIĞI
BANA GETİRİN
Hasta yatan Faik (Fayık) Tosun
evdekileri ne bana zırığı (erkek Eşek)
getirin der Zırığın getirildiğini söyleyen geline aç kapıyı
Zırık
beni görsün der kapı açılır
zırıkla karşı karşıya gelen faik
Zırık Avradın emaneti sana der.
Aydın
TOSUN |
9 |
Gözünü
çek
Bir akşam üzeri Dumanın
İsmail
Cobbanın Bekirin de bulunduğu sohbette Cobbanın bekirin bir şey
isteyecek gibi bakışına dayanamaz eliyle işaret ederken sesli bir
şekilde Gözünü öte çek bekiiiiiiir der.
Aydın
TOSUN |
8 |
Menmuniyet
Bir akşam üzeri
Mıllahasan'a eşi Safiye komşusu Fatma'nın gelen seyyar
satıcıdan alış veriş yaptığını ve kendisinin de aynı şeylere ihtiyaç
duyduğunu söyler buna iyice sinirlenen
Mıllahasan sabah erkenden (sığır sürülürken) Komşusu
Fatma'nın
yolunu keser ve Fati bacı senden çok mennunum iyi ki kırık dutmuyon
der.
Rahime Tosun |
7 |
İSTANBULDA
DÜRÜSTLÜK
Keramettin Köksal İstanbulda
ki oğlunu ziyaret etmek için hazırlığını tamamlar ( et, peynir, tepik,
düür vs. )ve yola çıkar. Oğlunun çalıştığı iş yerine sabah saat 06:00
da ulaşır. Kapıda ki güvenlikler elinde ki erzaklarla onu içeriye
almadığından şapkasını çıkarır erzağın üzerine kor oğlunun yanına
aşağı iner. Malum İstanbul gibi bir yerde bu dürüst davranış ihanete
uğrar ve Keramettin yukarı çıkana kadar erzak çalınır. Köyde bunu
duyan Menevşe Bacın hemen bir türkü yakar:
İstanbula gönderdim
Keramettin gibi kopuğu
İtirde geldi şapkıynan tepiği
Eller duydunuz mu?
Mehmet
KÖKSAL |
6 |
DİYEMEM YAHUUU
!
Mehmet Sapmaz (KAHYA) eşi öldükten sonra yeni evlilik girişimlerinde
bulunur Periyodik denilecek kadar sık aralıkta köye Mucur, Kırşehir ve
kayseriden boşanmış veya dul bayanlar getirir bir iki derken bir gün
cami önünde düşünceli olduğunu gören köylülerden bir sorar
'No kaye dalmışsın o sırada sesini yükselterek Kahya
ağzından baklayı çıkartır
Avradı mafitmişler der Bir kaç köylümüz merakla
ve kahyayı konuşturmak için etrafına toplanıp sormuşlar
Kaye neresini mafitmişler kahya bunun üzerine
seslice
DİYEMEM YAHU diye cevap verir.
Ali Bozdağ |
5 |
GENE TAYYAR
Tayyar evden kaçtığı bir gün Şimdiki kayın babası osmanaın Harmandaki
sapının içine yatar. Sabahleyin Harmana gelen osman Dirgeni batırınca
Tayyar can acısıyla bağırarak sapın arasından çıkar. Bunu Osman Harman
komşularına şöyle anlatır.
Dirgeni
dürtdüydüm bi baktım Tayyar, Gözümü üfeledim baktım gene Tayyar,
besmale çektim gene TAYYAR Allah allah bu ne iş yahu.
Ali Bozdağ |
4 |
KEYFE BAK
Kadir Genç bir gün bakkalda bir bardak su içmek için testinin
yanındaki tası çalkalar bu esnada tas elinden kayar ve beton üzerinde
birkaç defa seslice zıpladıktan sonra fasıl bitişini andıran bir
sesle durur. Oraya doğru bakan Kadir Genç Benim
canım burnumda Tastaki kefe bak der.
Ali Bozdağ |
3 |
KÜZÜRÜK
Fatma
Genç 20 tane civciv alır. tüm çabalara rağmen civcivler ölürler bu
olayı eşi Kadir Genç bakkalda şöyle dile getirir.
Yirmi
kadar cücüğü aldık. kartonun içine samanı koyduk. kenarını güzelce
deldik.yüz voltluk (watt) lambayı gözelce içine salladık. zabana
hepisi küzürük olmuş ha navar atmışlık sallasaydık.
Ali Bozdağ |
2 |
PANCAR TARLASI
Mıllahasan bir gün Komineden ( Devlet üretme Çiftliği) eve gelirken
Seyfe üzeri gelip elma bahçelerinden çocuklarına birkaç elma
getirmeyi düşünmüş. Seyfeye geldiğinde Osman'ların bahçesinde
kimsenin olmaması Mıllahasanı cesaretlendirmiş ve Mllahasan
gömleğini pantolonunun içine koyup kemerini sıktıktan sonra işe
koyulmuş elmaları bir bir daldan koparıp gömleğinin içine koyarken
bahçenin sahibesi elinde büyük bir odun parçası ile arkadan
Mıllahasana yaklaşmış ve hiç bir şey söylemeden, sormadan
Mıllahasana vurmağa başlamış. Mıllahasan çok sakin bir şekilde
kadına dönmüş ve „ ne o ! anam Pancar tarlasından Eşek'mi
çıkartıyorsun? „ diye sormuş.
Ali Bozdağ |
1 |
KALİFORYA
Dalakçı
köyü minibüsleri önceden beridir erken yola çìkmayı ve erken dönmeyi
yeğlerler. Kış günleri ise kar nedeni ile geç yola çıkarlar.
Yine bir kış günü Cemal’ın minibüsü aralarında Keramettininde
olduğu beş on yolcu ile yola çıkar. Köyde soğuk aşırı derce dedir.
Mevlüdün çeşmesinden geçip Gümüş kümbete doğru yol alırken Sabah
güneşinin Gümüş kümbete doğuşunu hayretle izleyen Keramettin
Bııı Kümmete bakın kaliforya gibi
der.
Ali Bozdağ |